Her Yaşanan Olay Bir Ders Veriyor

Merhabalar,

   Bu yazımda geçen hafta geçirdiğim bütünleme haftasının bende bıraktığı derin izleri anlatacağım :)

   Bu sene ders dinlememe ve sınavlara çalışma işini son anlara bırakma konusunda aldım başımı gittim. Sonuç belliydi zaten. Bütünleme sınavları. Her dersten kalmasam da kaldıklarım bana iyi bir ders verdi. Bakınca anlarım zaten, slaytın aynısı diye bir şey yok gençler. Sınavlara çalışırken, kimisi bu neymiş diye başlar çalışmasına, kimisi de evet bunu dersten hatırlıyorum diye. Fark var hem de en az 40 puanlık bir fark.

    Gelelim benim bütünleme haftama. Yurdun da tadilatta olması nedeniyle kalacak yer bulamamıştım. Duydum ki KYK misafir öğrenci kabul ediyormuş. Gitmeden birkaç kez aradık görüştük. İsim aldılar vs. kalabilirsiniz dediler bana. Büt haftası gelene kadar çalıştık falan sonunda düştük yollara. 10 saatlik yolun sonunda KYK'nın önündeydim. Girişte güvenlikle konuştum. Adım yazıyordu. Öğrenci işlerine yönlendirildim -oda numaramı öğrenip yerleşeyim diye-. Oradaki nöbetçi ablama “adım yazıyor güvenlikte misafir öğrenciyim” dedim o da kara kara düşünmeye başladı. Ben de anlam veremiyorum tabi yol yorgunu “oda numaramı ver de gideyim” gözleriyle teyzeye bakıyorum. 3 dakika kadar bekledikten sonra teyze adın yazıyor mu senin dedi. Ana ben ne diyorum teyzem sana. Neyse o da ben gibiydi sanırım. Bir dilekçe yazıp, kırtasiye arayıp, kimlik fotokopisini çektirdikten sonra odaya kavuştum. Bu yurt konusunda da tanımadığım kişilerle kalma, yurdun yemekleri, duşları gibi konularda değişik tecrübeler yaşadım. Buradan kendi yurdumda kalan arkadaşlara sesleniyorum  yeri geldiğinde tabiki sorunlar söylenir çözüm aranır ama sözüm abartanlara, yapmayın etmeyin arkadaşım yeterince rahat bir yurtta kalıyorsunuz sürekli bir memnuniyetsizlik durumunda olmayın lütfen. 

   Her neyse asıl ders benim için şuydu, hayal kurup yaz kampında tanıştığım arkadaşlarımla buluşacaktım bütünleme haftası.(Antalya'da, Akademik Bilişim'de) olmadı. -ki hayal kırıklığı yaşamak çok beter bir durum- Dersimi de bütlere çalışarak aldım. Bundan sonra kolay kolay büte kalmam sanırım iyi bir darbeydi çünkü. Gençlere de önerim “Ekinler baş vermeden ” yok bu değil tabiki düzenli çalışın arkadaşım son anda çalışılan dersin ne kadar faydası olacak ki ilerisi için. Ben yaşayıp tecrübe ettim, siz umarım yaşamadan bu anlattıklarımdan kendinize bir şeyler çıkarırsınız.

Ertelememek Gerek

   Merhabalar,
   Yazmak için bu sefer de Akademik Bilişim'i bekleyip buraları kalbim kadar temiz bırakmaya devam ediyordum ki Akademik Bilişim'e katılamayınca bu ertelemeyi durdurmaya karar verdim. Hesapta Antalya'ya gidip, güvenlik kursuna katılıp beni nasıl etkilediğini,neler yaşadığımı buraya yazmak vardı. Tabi hayatta bazen hesaplar tutmuyor, bütünlemelere kalınabiliyor.Akademik Bilişim'e bir mail atıp "kursa katılamayacağım" diyebiliyorsun.Bu da içine oturuyor falan.Detaya inmeyeceğim daha fazla.
   Bu dönemden çıkardığım ders: Dersi derste dinleyeceksin arkadaş, hoca nasıl anlatıyorsa anlatsın.Bir de ne kadar klişe olursa olsun günlük çalışmayınca olmuyormuş gerçekten.Denedim, gördüm. Ertelemeyceksin işini. (Abla tavsiyesidir kullanılabilir.) Her neyse birçok öğrenci gibi ben de "ikinci dönem farklı olacak" cümlesi ile bu konuyu kapatıyorum.
   Ara tatildeyiz bütünlemelere kadar evdeyiz tabi. Bir taraftan ders çalışıp, bir taraftan da aileyle özlem gidermeler falan. Kardeşimi de sarmış bir LİNUX sevdası. Kafasında deli sorular. Sürekli bilgisayarımı kurcalıyor. Tutturdu "Bana da Ubuntu yükleyelim." diye. Bayağı kararlı, windows'u uçur dedi.
   Birkaç kişiden duyduğuma göre Xubuntu daha hızlıymış hafifmiş vs. Ben de merak ediyorum tabi nesi farklıymış diye. Uçurmak bizim işimiz diyerek Xubuntu'nun iso dosyasını indirdim. Usb'ye kurdum.
  Kurmak için de usb'yi taktıktan sonra Startup Disk Creator programını çalıştırıp önce diskin içini sildim. Sonra da iso dosyasını bulup usbye kurulumu başlattım. Herkesin google ile de bulabileceği küçük bilgileri de buraya bırakayım. Birçok adımdan sonra (klavye seçimi,dil seçimi, diski bölme kısmı-ki bölmedik, bayağı uçurduk :)- saat tarih ayarı vs. ) kurulumu tamamladık. Paket güncellemelerini yükledik. Sonuçta çok mükemmel oldu. Benim de bayağı hoşuma gitti. Ama bir Ubuntu değil :P 
   Her neyse konu dallandı fazlasıyla. Elbet yazılacak bir şeyler oluyormuş ve yazmayı da ertelememek gerekiyormuş demek ki.
Esen kalınız :)